Nikki Williams, 13 haziran 2014
Nikki Williams Houston, Texaslı en iyi satan yazarlardan olup gerçekler ve kurgular ile aralarındaki ilişkiler hakkında yazıları vardır, kurgusal olmayan işleri de hem internet üzerinde hem de basılı yayınlar yolu ile dünyanın çeşitli yerlerinde bulunmaktadır.
Çok tanınmış kişiler, attıkları her adımı, onları bir köpek kadar yakından izleyip filme çeken paparazzilerle her gün uğraşırlar. Ama şimdi sadece tanınmış kişilerin değil, sıradan insanların da bir anda portrelerinin bir mobil blog, Facebook sayfasında, hatta internetteki bir sanat sergisinde görünmeleri işten bile değil.
Şunu kabul edelim, “sokak fotoğrafçılığı”, insanlık durumlarına ait cesur, ve sanatsal portrelerin kamusal alanda çekilmesini içeren bir tanım ve ünvan haline gelmiştir. Bu ünvan, aşırı kilolu, içgiysili ya da şanssız olan kişilerin fotoğraflarının yayınlandığı People of Wal-Mart (Wal-Mart İnsanları: Wal-Mart AVM lerinde gizlice çekilmiş komik müşteri görüntüleri sitesi) adlı ve çok ünlü internet sitesinden çok uzak ve farklı bir ünvandır. Bu sitede yer alan çekimler, cep telefonu kamerasının, kullanım kolaylığının baştan çıkarıcı özelliği sayesinde yapılan çekimlerdir. Akıllı telefonun, küçük hacmi ve evrensel çekiciliği sayesinde, artık hemen her yerde, her zaman fotoğraf çekmeyi çok kolay hale getirdiği de bir gerçektir.
Geçmişte, mini boyda bir fotoğraf makinası bile çevredekiler tarafından fark edilirdi, ama şimdi cep telefon kameraları kullanıcılarının, birilerine mesaj yazma, telefon etme ya da e postalarını kontrol edermiş gibi yaparak, fotoğraf çekmelerine izin veriyor. Cep telefonunun bu özelliği sayesinde “etek üstü” ya da “gömlek altı” diye anılan gizli fotoğrafların, öznenin haberi olmadan, soyunma odaları, genel tuvaletler veya jimnastik salonları gibi “mahrem” olarak kabul edilen yerlerde röntgenci fotoğrafçıların zevklerine uygun bir şekilde çekilmesine imkan veriyor. Buna ek olarak, eskiden, bu tür fotoğraflar sadece küçük bir gurup arasında paylaşılırken, şimdi günümüz interneti ile bu utanç verici, davetsiz fotoğrafların tüm dünya ile paylaşıldığını görmekteyiz.
Son zamanlarda cep telefonu fotoğrafçılığı kötü bir imaj bırakmıştır. Birilerini kandırma, taciz etme ve cinsel içerikli haberleşme için kullanılabileceğinden hareketle, ABD de okulların yüzde 62 si sınıflarda cep telefonu kullanımını yasaklamıştır. Mahkemeler de, şahitler, kurbanlar, jüri üyeleri ve hatta zanlıları koruyup onları riske etmemek için, elektronik aletlerin ve cep telefonlarının mahkeme salonlarına alınmasını yasaklamaya başlamıştır.
Sorgulama ve raporlama maksadıyla, sağlık hizmeti verenler ve hastalar tarafından cep telefonu kamerası kullanımı sorun yaratmaktadır. Örneğin New Haven, (ABD) Connecticut’ ta bir sağlık görevlisi, genç bir yaralının ölümcül kurşun yarasını fotoğraflamış, gelin görün ki bu yaralı kişi daha sonra ölmüş. Görevli bu fotoğrafı aynı serviste çalışan başka birisi ile paylaşmış. Bu fotoğraf buradan da internet aracılığı ile bir çok kişiye ulaşmış. En sonunda kederli anne, vefat etmiş oğlunun hastalık haklarının ihlal edilmiş olmasını öne sürerek hastaneye karşı dava açmaya karar vermiş. Bu skandala adı karışan çalışanların tümünün işine de son verilmiştir.
Acil yangın ve acil durum hizmeti veren, ölüm kalım durumları ile baş etmek sorunda kalan kuruluşlar da benzer problemlerle karşı karşıya kalıyorlar. ABD Virjinya eyaletindeki The Chesapeake Fire Department / Yangınla Mücadele Departmanı, cep telefonları ve özellikle cep telefonu kameralarının kamusal alanda kullanımı ile ilgili bir araştırma yürütmüştür. Araştırma sonuçlarının raporlanmasının ardından, ilgili araştırma departmanı, personel ve müşterilerinin gizliliklerini korumaya öncelik veren, ve hukuksal davalar açılmasını önlemek amacı ile, cep telefonu kameralarının kullanımına yönelik çok katı kurallar tavsiye etmiştir.
Çok yakın bir geçmişte, ABD’ de, Arkansaslı bir jinekolog, işyerinde tıbbi muayeneleri sırasında hastalarının mahrem bölgelerinin fotoğraflarını cep telefonu ile kaydettiği için büyük bir tepki çekmiştir. Tutuklanan jinekoloğun cep telefonuna el koyan yetkililer, telefon hafızasında, tıbbi muayene sırasında çekilmiş çıplak kadın fotoğraf ve videoları tespit etmişlerdir. Bu doktor röntgencilik kategorisinde olan beş ayrı suçtan yargılanmıştır.
Mobil teknolojinin kullanılması ile, gün geçtikçe artarak büyüyen, kişisel bilgi gizliliğini tehlikeye atan durumlarla mücadele için, 2004 yılında Video Voyeurism Prevention Act / Video Röntgenciliğini Önleme Yasası ABD Kongresinde kabul edilmiştir. Yasada, kişisel bilgi gizliliğinin korunması gereken jimnastik salonları, mağazaların soyunma kabinleri, acil durum odaları, veya genel tuvaletler gibi yerlerde video, fotoğraf ya da diğer görüntülere karşı koruma ile ilgili net açıklamalar yer almıştır. Bu yasayı ihlal edenlerin 100 bin ABD dolarıni bulan para cezaları ve bir yıla varan hapis cezası alabilecekleri öngörülmüştür. ADB de bir çok eyalet, dijital çağda kişisel gizliliği ihlal eden bu tür davalarla baş etmek için benzer yasalar çıkarmıştır.
Peki bu durumda, “Wal-Mart İnsanları” adlı internet sitesini nasıl değerlendireceğiz? Modern Tort Law (Modern Haksız Fiil Yasası) bize kişisel gizliliği ihlal eden 4 ayrı model vermektedir.
-Yalnızlık İhlali: kişinin özel bilgi ve durumlarına fiziksel ya da elektronik yollarla yapılan, tecavüz, gizli gözetim ve yanlış tanıtma amaçlı ihlalleri kapsar;
-Özel / kişisel Olguların Kamuya Açıklanması: makul bir insanın karşı çıkabileceği özel gerçeklerin yayınlanmamasını da kapsar;
-Yanlış Işık Tutma: kişiyi karalamasa bile o kişiyi yanlış yere deşifre eden olgularla ilgili yayınlar;
-Kişinin Adını Kullanma: kişinin adı ya da benzeri bilgisinin bazı kazançlar elde etmek amacı ile o kişiden yetki almadan kullanılması.
İlk bakışta “Wal-Mart İnsanları” adlı internet sitesinde bir hata bulmak çok zor gibi görünüyor. İnsanların, kişisel gizlilikle ilgili kaygılar içermeyen ve ifşa edilmiş özel olgular içermeyen fotoğraflarda yer aldığı görülüyor. Ama, fotoğrafların her birinin eğlenceli fakat sıkça da karakterleri karalamaya varan küçültücü bir tarzda çekildiğini görüyorum. Buna ek olarak, “Wal-Mart İnsanları” sitesi sahibinin, fotoğraflarda yer alan insanların olurunu almadan, bu siteye tıklayanların sayısını arttırmak amacı ile kullandığı görüntüler sayesinde, bağlı şirketlerin reklamlarına yer vererek elle tutulur bir kazanç sağladığını belirtmem gerekiyor. Bu fotoğrafları, siteye tıklamayı arttırmak amacı ile yayınlamak fotoğraf sahiplerine ödeme yapılmasını gerektirebilir, ama şimdiye kadar fotoğrafı yayınlanan hiçbir “kurban” nedense dava açmadı.
Bu durum, hukuken bir esnekliğe denk geliyor, ama etik olarak doğru mu? Çok ta değil. Özellikle hukuken sorunlu sayılabilecek bir fotoğraf, idrarını kaçırma problemi olan bir yaşlıyı gösteriyor. Bu adamın giydiği kiyafetle ilgili bir sorunu olduğunun farkında olup olmadığını bilmiyoruz ama bu fotoğrafının internette yayınlanıp çocukları, torunları ve arkadaşları tarafından görüleceğini öngörülmemiş. Sitede fotoğraflanmış kişi babanız ya da büyük babanız olsa ne düşünürdünüz? Ya da ailenizin, arkadaşlarınızın anormal olarak bilinen, hatta akli engeli olan bir üyesi günün “ilginç yaratığı” olarak sitede yer alsaydı ne hissederdiniz? Şurası kesindir ki bu site, fotoğraftaki öznelerin-fotoğraf altlarında yer alan başlıkların yüzde yüz doğruladığı şekilde insan olduğunu yok sayıyor. Kişilerle alay etme niyeti zaten bu fotoğrafları sitede yayınlamakla ortaya çıkıyor.
Benzeri etik soruları, evsiz, fakirliğin vurduğu ya da fiziksel engelli insanları içinde bulundukları zor koşullarda fotoğraf çekerken de sormamız gerekir.
Fotoğrafları çekilen insanlar, ilk bakışta, kişisel gizlilik ya da haklarının ihlali konularının sözünün edilemeyeceği kamusal bir alanda olabilirler ama yine bunların etik açıdan korunması gerekir. Gülünç ya da şansız durumlarda olan insanların fotoğraflarını gizlice çekip, internet gibi tüm dünyanın göreceği bir medyada yayınlamak kişileri karalamakla eş anlamlıdır. Sanal dünyamız, her fotoğrafın çok geniş bir izleyiciye ulaşmasına, fotoğraflanan kişinin küresel ölçekte küçümsenmesi, dalga geçilmesi ve aşağılanmasına, bu kişinin nihayetinde utanç duyması hatta işini ya da arkadaşlarını kaybetme ihtimaline yol açıyor. Kolayca gizlenen kamerası ve fazla dikkat çekmeme özelliği sayesinde cep telefonu, insanlara sadece hastalıklı meraklarını gidermelerini sağlamakla kalmıyor, bu meraklarını tüm dünya ile paylaşmalarına izin veriyor. Daha geçtiğimiz yıl, herkesin tanıdığı evsiz bir kişi Houston şehir merkezinde vücudunun üst kısma çıplak bir şekilde ölü bulundu. Polise göre insanlar bırakın durup yardım etmeyi, yoldan geçen bazıları cep telefonları ile fotoğraf çektiler. Orada gazetecilerin röportaj yaptığı bir kadın “Burada fotoğraf çekmek hiç hoş bir şey değil, çünkü orada yatan, birilerinin oğlu ya da kardeşidir” diyordu. Çok doğru söylemiş, birinin felaketini böyle kırıcı bir şekilde kaydetmek tek kelime ile çirkindir.
Bu küfürbaz, doğaçlama ile çekilen fotoğraflar kurbanı olmayan suçlar ya da “sanat” değildir kesinlikle. Ortada fotoğraflanan kişileri bir alçaltma, küçük düşürme ve kötüleme kastı olduğu gerçektir, ve sanal medya bu kasıtları üstü örtülü biçimde ama en kısa zamanda yayar. Eskiden fotoğrafı çekilen kişi fotoğrafının çekilmekte olduğunun farkına varırdı, çünkü, fotoğraf makinaları büyüktü, hatta fotoğraf çekilirken deklanşör sesleri de duyulurdu. Dijital telefonlar ise kişinin durumdan bihaber bir şekilde fotoğrafının, gizli ve sessiz bir şekilde çekilmesine izin veriyor. Sanal dünyaya kolayca bağlanma özelliği ile de bu fotoğrafların virüs yayılma hızında medyada anında paylaşılmasına olanak tanıyor. Ortaya çıkan bu “yeni” tip sokak fotoğrafçılığı, kurbanlarına onurlarını korumaları amaçlı hukuki yollara başvurmaları için, maalesef, fazla bir imkan tanımıyor.
Dijital anlamda kişisel haklara saldırı ile ilgili hukuki tartışmalar sürerken, cep telefonu kullanıcıları dışarıda dolanan herkesin fotoğraf ve videosunu çekme özgürlüğüne sahipler. Cep telefonu ile fotoğraf çekenlerin çoğunun, çektikleri fotoğraflardaki bilgilerin fotoğrafını çektikleri kişilerin hayatlarına nasıl bir darbe vuracağının bilincinde olmaları gerekiyor, Cep telefonu sahiplerinin sadece tanıdıkları kişileri fotoğraflama veya izin alarak fotoğraf çekmelerine yol açacak olumlu bir yargıya sahip olacaklarını umut ederek yazımı bitiriyorum.
Çeviren: Abdulla Sert